Ahmed bin Abdurrahman, Brüksel’in merkezindeki turistik Grand Place’e çıkan, dar ve renkli sokakların birinde 27 yıldır otel işletiyor.
Fas’ın Cebelitarık kıyısındaki Tanca şehrinde doğan Abdurrahman, Belçika’ya geldiği ilk yıllarda aynı sokakta restoran işiyle uğraşmış.
Yabancıların daha kolay telaffuz edebilmesi için kendisini “Ben” olarak tanıtan, neşeli, enerjik ve girişken yapısıyla Brüksel’de geniş çevre edinen Abdurrahman, yardım faaliyetlerinin yanı sıra, sıra dışı kişiliğiyle de takdir topluyor.
Belçika’dan önce bir süre ABD’nin San Francisco kentinde yaşadığından, akıcı Amerikan aksanıyla İngilizce konuşan Abdurrahman, 7 dil biliyor.
Piyano çalan, ABD Havacılık ve Uzay Ajansının (NASA) sertifika programına katılan, Rusya’dan Japonya’ya farklı kültürleri deneyimlemek için seyahatler yapan, dünya liderlerini görme fırsatı yakalayan Abdurrahman, Brüksel’de satın aldığı iki apartmanı birleştirip Kuzey Afrika’nın gösterişli mimarisine uygun inşa ettirerek burayı otele dönüştürmüş ve otelin kapılarını muhtaçlara açmış.
Oteli Belçika’da başbakan, bakan, kraliyet ailesi mensupları ve büyükelçiler ziyaret etmiş.
Abdurrahman, liderlerle çektirdiği fotoğrafları otel resepsiyonunun duvarında gururla sergiliyor.
GECELERİ FIRINLARDA KALAN UNLU MAMÜLLERİ TOPLAYIP KAPI KAPI DAĞITIYOR
Abdurrahman, son 6 yıldır belirlediği birkaç fırına akşamları giderek ellerinde kalan ürünleri topluyor. Fırınlardan aldıklarını birkaç seferde taşıyan Abdurrahman, lüks marka aracını bunlarla dolduruyor.
Abdurrahman, gece 01.00’e kadar süren turunda daha çok “Kağıtsız” olarak bilinen, yıllardır ülkede yaşamasına rağmen oturum ya da çalışma izni verilmeyen göçmenlerin kapılarını çalıyor. Ahmed bin Abdurrahman’ın geleceği saati bilen göçmenler de ya fırının kapısında bekliyor ya da evlerinin önüne çıkıyor. Bu göçmenlerden Ahmed Muhammed, Abdurrahman’ın bir gecelik turunu görüntüleyen AA kamerasına yaptığı açıklamada, “Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) döneminde insanların yardımına koştu. Çok iyi biri. Allah kabul etsin.” dedi.
Abdurrahman, her gece yaptığı yardımların kendini zinde tuttuğunu; 68 yaşında olmasına rağmen çok daha genç hissettiğini söylüyor.